Dar ağacında bir veli: Hallacı Mansur

 

Dar ağacında bir veli: Hallacı Mansur


Hallacı Mansur, 9. yüzyılda yaşamış ve tasavvuf tarihinin en önemli isimlerinden biri olmuş bir mutasavvıftır. Mansur, Allah'ın varlığını ve birliğini savunmuş, kendisini de Allah'ın bir parçası olarak görmüştür. Bu yüzden de "Enel Hak" (Ben Hakkım) sözünü söylemiştir. Bu söz, Mansur'un Allah ile bütünleştiğini ve onun sıfatlarını taşıdığını ifade eder. Ancak bu söz, döneminin ortodoks İslam anlayışına aykırı gelmiş ve Mansur, zındıklıkla suçlanmıştır. Mansur, uzun süre işkence görmüş ve sonunda da Bağdat'ta asılarak idam edilmiştir. Mansur'un idam edildiği yer, dar ağacı olarak adlandırılmıştır.


Mansur'un hayatı ve öğretileri, tasavvuf edebiyatında geniş yer bulmuş ve pek çok şair onu övmüş ve anlatmıştır. Örneğin, Yunus Emre, Mansur'u "dar ağacında bir veli" olarak tanımlamış ve onun hakikat arayışını övmüştür. Yunus Emre'nin şu dizeleri, Mansur'un tasavvuf anlayışını yansıtır:


Dar ağacında bir veli

Gördüm ben dün gece

Dedi ki: "Ben Hakk'ım"

Dedi ki: "Ben Hakk'ım"



Mansur'un söylediği "Enel Hak" sözü, tasavvuf şiirinde de sıkça kullanılmıştır. Örneğin, Şeyh Galip, Hüsn ü Aşk adlı mesnevisinde şöyle demiştir:


Enel Hak diyen Hallac-ı Mansur

Bir katre-i derya idi deryada

Hakikat denizine dalınca

Derya oldu katrede kaldı


Bu dizelerde, Şeyh Galip, Mansur'un Allah ile bütünleştiğini ve onun sıfatlarını taşıdığını anlatmaktadır. Mansur'un damlası denize karışmış ve deniz de damlada kalmıştır. Bu da tasavvufun vahdet-i vücud (varlığın birliği) anlayışını ifade eder.


Mansur'un hayatı ve öğretileri, tasavvuf edebiyatının yanı sıra, modern Türk edebiyatında da ilham kaynağı olmuştur. Örneğin, Nâzım Hikmet, Kuvayi Milliye Destanı'nda Mansur'u şöyle anlatmıştır:


Hallac-ı Mansur gibi

asılıp kesilse ellerim

yine de güzel yurdumun

her karış toprağına

saçılacak kanım


Bu dizelerde, Nâzım Hikmet, Mansur'un fedakarlığına ve cesaretine atfen, kendi vatan sevgisini dile getirmektedir. Nâzım Hikmet, Mansur'u bir örnek alarak, yurdunu savunmak için her türlü bedeli ödemeye hazır olduğunu belirtmektedir.


Mansur'un etkisi sadece Türk edebiyatıyla sınırlı kalmamıştır. Dünya edebiyatında da pek çok yazar ve şair ondan bahsetmiş ve eserlerine yansıtmıştır. Örneğin, Fransız yazar Marguerite Yourcenar, L'Œuvre au Noir (Kara Eser) adlı romanında Mansur'un hayatını anlatmıştır. Ayrıca, İranlı şair Feridüddin Attar, Tazkirat al-Awliya (Evlilerin Hatırlanması) adlı eserinde Mansur'un hayatını ve sözlerini nakletmiştir.


Mansur, tasavvuf tarihinin en önemli ve etkili isimlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Onun söylediği "Enel Hak" sözü, hem tasavvufun hem de edebiyatın en meşhur ifadelerinden biri haline gelmiştir. Mansur, dar ağacında bir veli olarak anılmakta ve onun hakikat arayışı saygıyla yad edilmektedir.


Yorum Gönder

2 Yorumlar