Zenginlık isteyen sahabe hz sa'labenin acı sonu
Merhaba sevgili okurlar, bugün sizlere zenginlik isteyen sahabe Hz. Sa'labenin acı sonunu anlatacağım. Hz. Sa'labenin hayatı, hem bize bir ibret hem de bir öğüt olabilir.
Hz. Sa'labenin kim olduğunu biliyor musunuz? O, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in ashabından biriydi. Fakat onun ashablığı, diğerlerinden farklı bir şekilde gerçekleşti. Çünkü o, ilk başta Müslüman olmadı. Aksine, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'e düşmanlık eden ve onunla savaşan biriydi.
Hz. Sa'labenin hikayesi şöyle başladı: O, Bedir Savaşı'nda müşriklerin safında yer aldı. Fakat savaşta esir düştü. Esirler arasında en değerli olanı oydu. Çünkü o, çok zengin ve soylu bir aileydi. Babası, Kureyş'in ileri gelenlerinden biriydi.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), esirleri serbest bırakmak için fidye istedi. Fakat Hz. Sa'labenin babası, oğlunu kurtarmak için fidye vermedi. Çünkü o, oğlunun Müslüman olacağından korkuyordu. Bu yüzden, oğlunu öldürmeyi tercih etti.
Hz. Sa'labenin babası, bir adam göndererek oğlunu öldürmesini emretti. Fakat Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bu durumu önceden haber aldı ve Hz. Sa'labeni korudu. O sırada Hz. Sa'laben, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in merhametini ve güzelliğini gördü ve kalbi yumuşadı. O da Müslüman oldu ve ashabın arasına katıldı.
Hz. Sa'laben, Müslüman olduktan sonra da çok zenginliği seviyordu. Fakat Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ona zenginliğin zararlarını anlatıyordu. Ona şöyle buyurdu: "Ey Sa'lebe! Zenginlik seni aldatmasın! Zira zenginlik, seni Allah'tan uzaklaştırır, ahiretini unutturur ve sana büyük bir hesap sorulur."
Hz. Sa'laben, bu sözlere kulak asmadı ve zengin olmak için dua etti. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), onun bu duasını kabul etmedi ve ona şöyle dedi: "Ey Sa'lebe! Sen fakir olarak yaşasan daha hayırlı olurdu."
Fakat Hz. Sa'laben, ısrar etti ve zengin olmak için yalvardı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), onun bu ısrarını görünce sonunda duasını kabul etti ve ona şöyle buyurdu: "Ey Sa'lebe! Allah sana zenginlik verirse, onunla hayır yapmayı unutma!"
Hz. Sa'laben, bu sözleri duyunca çok sevindi ve zenginliğe kavuşacağı günü beklemeye başladı.
Allah, Hz. Sa'labenin duasını kabul etti ve ona çok büyük bir zenginlik verdi. O da malını mülkünü arttırmak için çiftçilik yapmaya başladı.
Fakat Hz. Sa'laben, zengin olduktan sonra değişti. Artık namazlarını kılmaz oldu. Cemaate katılmaz oldu. Zekatını vermez oldu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), onun bu halini görünce çok üzüldü ve onu uyardı. Ona şöyle buyurdu: "Ey Sa'lebe! Senin zenginliğin seni helak edecek! Sen Allah'ın emirlerini yerine getirmezsen, Allah sana azap edecek!"
Hz. Sa'laben, bu sözlere kulak asmadı ve zenginliğine daha çok bağlandı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), onun bu inadını görünce ondan yüz çevirdi ve ona şöyle dedi: "Ey Sa'lebe! Sen artık benden uzaksın! Sen artık bana arkadaş değilsin!"
Hz. Sa'laben, bu sözleri duyunca çok korktu ve pişman oldu. Fakat artık çok geçti. Çünkü o, zenginliğinin esiri olmuştu.
Hz. Sa'laben, zenginliğinin tadını çıkaramadan öldü. Öldüğünde, kimse onu yıkamadı, kefenlemedi, namazını kılmadı ve defnetmedi. Çünkü o, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'den ve ashabından uzaklaşmıştı.
Hz. Sa'labenin acı sonu, bize şunu gösteriyor: Zenginlik, bir nimet olduğu kadar bir imtihandır da. Zenginlik, bizi Allah'tan ve ahiretten alıkoyarsa, bize bir felaket olur. Zenginlik, bizi Allah'a ve ahirete yaklaştırırsa, bize bir hayır olur.
Bu yüzden, bizler zenginlik istemek yerine, Allah'tan hayırlı rızık istemeliyiz. Zenginlik verirse de şükretmeliyiz. Zenginlikle hayır yapmalıyız. Zenginlikten hesaba çekilmemek için zekatımızı vermeliyiz.
Allah bizleri Hz. Sa'labenin gibi olmaktan korusun. Allah bizleri hayırlı rızıkla rızıklandırsın. Allah bizleri zenginlikle imtihan etmesin. Amin.
0 Yorumlar