Çiçeronun Yaşlılık Konusundaki Fikirleri
Yaşlılık, insan hayatının kaçınılmaz bir evresidir. Bazıları için yaşlılık bir yük, bir sıkıntı, bir acı kaynaklarıdır. Bazıları için ise yaşlılık bir olgunluk, bir deneyim, bir hikmet zamanıdır. Peki, yaşlılık nasıl daha iyi ve mutlu bir şekilde yaşanabilir? Bu sorunun cevabını arayanlardan biri de Antik Roma'nın ünlü devlet adamı, hatip ve filozofu Marcus Tullius Cicero'dur.
Cicero, yaşlılık üzerine olan bu yapıtını (Cato Maior) İ.Ö.44'te, altmış iki yaşındayken yazdığı kabul edilmektedir. O sırada devlet işlerinden uzak olan Cicero'nun yapıtta Cato'nun ve başka yaşlı kimselerin siyasal eylemlerinden uzunca söz etmesi onun bu yapıtı yalnızca, kendisinin dediği gibi, yaşlılık denen yükü hafifletmek için değil, biraz da, yaşına karşın devlet işlerinde yine de pek yararlı olabileceğini anlatmak için yazdığını gösterir. Ancak Cicero'nun sevgili kızı Tulliola'yı yitirişi ve yaşının ilerleyişi de onu kesinlikle felsefeyle uğraşmaya ve bu türden yapıtlar arasında, yaşlılık konusunda da bir kitap yazmaya yönlendiren nedenler arasındadır.
Cicero yaşlılık konusundaki düşüncelerini Cato'ya söyletir; çünkü onun tarihsel bir kişilik olması dolayısıyla önem ve ilgiyle dinleneceğini düşünür. Öte yandan, Cato'nun siyasal ve yazınsal yapıtlarına hayran olduğu da bilinmektedir. Yapıtta Cato'ya soru soran gençler Cicero'nun sevdiği, değer verdiği ve birçok yapıtında övdüğü P .Cornelius Scipio Aemilianus ile arkadaşı C. Laelius'tur.
Cicero bu kitabında yaşlılığın dört temel sorununu ele alır: Yaşlılık zayıf düşürür; yaşlılık zevkleri engeller; yaşlılık iş yapmaya engel olur; yaşlılık ölüme yaklaştırır. Bu sorunlara karşı Cato şöyle cevap verir:
Yaşlılık zayıf düşürür: Bu doğru değildir. Yaşlılık bedensel gücü azaltabilir ama akıl gücünü arttırabilir. Yaşlılar akıllarıyla gençleri yönlendirebilir, öğüt verebilir, bilgeliklerini paylaşabilirler. Yaşlılar beden sağlıklarını korumak için de uygun beslenme, egzersiz ve dinlenme kurallarına uymalıdırlar.
Yaşlılık zevkleri engeller: Bu da doğru değildir. Yaşlılık bize gerçek zevkleri öğretir. Gençlikteki tutkular bizi köleleştirir, bencilleştirir, mutsuzlaştırır. Yaşlılıkta ise aklın egemenliği altında daha sakin, daha sağlıklı, daha doyurucu zevkler vardır. Bunlar arasında en önemlisi de dostluktur.
Yaşlılık iş yapmaya engel olur: Bu da doğru değildir. Yaşlılar da iş yapabilirler ama işin türüne göre seçim yapmalıdırlar. Yaşlılar bedensel güç gerektiren işlerden kaçınmalı ama zihinsel güç gerektiren işlere yönelmelidirler. Yaşlılar bilim, sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlarda çalışabilir, üretebilir, öğrenebilir ve öğretebilirler. Yaşlılar siyasetten de tamamen uzaklaşmamalı ama gençlere danışmanlık yapmalıdırlar.
Yaşlılık ölüme yaklaştırır: Bu da doğru değildir. Yaşlılık ölümü getirmez, ölüm her yaşta gelebilir. Ölümden korkmamak için ise iki yol vardır: Ya Tanrıların varlığına ve ruhun ölümsüzlüğüne inanmak ya da hiçbir şeyin olmadığı bir yok oluşa razı olmak. Her iki durumda da yaşamın değerini bilmek ve onurlu bir şekilde yaşamak gerekir.
Cicero'nun bu yapıtı, yaşlılığa ilişkin yaygın önyargıları yıkmaya ve yaşlılığı daha iyi anlamaya çalışan bir çabadır. Cicero, yaşlılığın bir yük değil, bir fırsat olduğunu göstermeye çalışır. Yaşlılıkta da mutlu ve verimli olmanın yollarını arar. Yaşlılıkta da insanın kendini geliştirmesi, bilgelik kazanması, dostluk kurması ve topluma katkıda bulunması gerektiğini savunur. Cicero'nun bu yapıtı, yaşlılık konusunda yazılmış en klasik ve en etkili metinlerden biridir.
0 Yorumlar